Küçük
işletmeler niçin batar? Nasıl Büyür?
Kendi işimi
ben başında olmadan nasıl iyi yürütebilirim?
Elemanlarımı sürekli
müdahaleye gerek kalmadan nasıl çalıştırabilirim?
İşimi 5.000
defa çoğaltılabilecek, dolayısıyla 5.000 birimin ilki düzgün işleyeceği biçimde
nasıl sistemleştirebilirim?
Hem kendi
işimin sahibi olmayı, hem de ondan özgürleşmeyi nasıl başarabilirim?
Bu soruları
sorunca asıl problemle yüz yüze gelirsiniz: Bilmiyorsunuz!
Problem de
burada zaten.
Problem
işiniz değil; hiçbir zaman da olmadı.
Problem
sizsiniz!
Her zaman
sizdiniz ve daima siz de olacaksınız.
Siz
değişinceye kadar…
Bu sıralar
girişimcilik ile ilgili özel bir alakam var, belki de bir şeyler
planladığımdan, kim bilir. Bu nedenle girişimcilik ile ilgili kitaplar tercih
ediyorum kütüphanede ki kitap seçimlerimde.
İşte bu kitap
seçimlerimden birisi Girişimcilik Tutkusu
adlı kitap oldu. İsmi ilgimi çekti ilk başta, daha sonra da arka kapaktaki tanıtım
yazısı. Sonunda ‘’ Evet bu kitabı
okumalıyım! ‘’ dedim. Ve şimdi de ‘’ Bu kitabı blogumda Paylaşmalıyım! ‘’
diyorum. O zaman hadi başlayalım…
Kitabın
yazılış amacını yazar o kadar güzel anlamış ki, bana ekleyecek bir şey
bırakmamış;
Nasıl yapılacağını değil, neler
yapılması gerektiğini ortaya koymaktır.
Yani genel
bir yol haritası çiziyor, altını doldurmak ise size kalmış.Bu nedenle esnek bir
plan sunarak her işletme için yol haritası olabilecek bir bilgilerin olduğu bir
kişisel gelişim kitabı bu.
Mesleğim
gereği ülkemizde ki KOBİ’ler ile çok çalışma fırsatı buldum. Hem KOBİ’lerin
bünyesinde hem karşı tarafında. Bu sebeple burada olan işletme mantığını,
özellikle de sahiplerinin mantığını bildiğimi düşünürüm. Ve bu kitabı okurken
de fark ettim ki yazarın anlattığı Amerika’da ki küçük işletme sahiplerinin
mantığı ile çok farklı olmadığını gördüm. Mantık, daha doğrusu kısır döngü
şurada; işletme sahipleri meslekleri olan teknikerlikten bir girişimciye
dönüşememeleri. Hem işini yaparken, hem de işletmesini yönetirken. Bu ikisi
arasında hem kendileri, hem işletmeleri sıkışıyor.
İşte yazar
buradaki sorunları ortaya koyarken, Sarah adlı bir yaptığı pastaları satan bir
işletme sahibinin hayal kırıklıkları, işletmesini yönetememesi ve bunun
sonucunda işin altında boğulmasını karşılıklı konuşma şeklinde anlatıyor. Yazar
ile olan karşılıklı konuşmaları tümevarım yöntemi ile bütün işletmeleri
kapsayacak şekilde geliştirilerek hem sorun ortaya konuyor, hem de yapılması
gerekenler kitapta anlatılıyor.
Kitabın dilli
belirtmeliyim ki çok akıcı. Yazıların puntosu da büyük olunca kitap bir günde
bitti. Yeri gelmişken söylemden geçmek
istemedim.
Yeni iş
kuracak, kurmuş olan kişilere işletmesini yönetirken ki olması gereken
mantığını, franchise mantığını, çok güzel ve benim okuduğum bir çok
girişimcilik kitabından farklı ama bir o kadar ilginç fikirleri içinde
barındıracak şekilde anlatan bu kitaptan ben birçok yeni şeyler öğrendim.
Özellikle
kitaptaki bir bölüm benim çok ilgimi çekti, yeni kurulan işletmelerde ki
profesyonel yönetici çalıştırılması. Fikir çok ilginçti ve benimde kafama
yattı. Eğer bir gün bu kitabı okursanız bu bakış açısına dikkat etmenizi
özellikle öneririm. Ben dikkate alacağım…
Genel inancın aksine, benim
deneyimlerin işlerini olağanüstü derecede iyi yürüten iş sahiplerinin
başarılarını çok fazla şey bilmelerinde değil, doyurulmaz bir daha fazla şey
bilme iştahı ile dolu olmalarına dayandığını göstermektedir.
Kitap
ülkemizdeki küçük iş sahipleri için çok gerekli olduğunu düşündüğüm, bildiğim,
birçok bilgi içerse de hedef kitlesine ulaşacağını pek düşünmüyorum. Çünkü
bizim ülkemizde ki yaygın anlayışın Ben
Her şeyi Bilirim mantığı özel sektörde, hele yeni patron olmuş, egosu tavan
yapan kişilerin bir şey bilme adına, hele işletme yönetmesi adına bir şeyler
öğrenme ihtiyacını hissedeceğini hiç zannetmiyorum. Ve sonra işletme malum sona
doğru gideceğini bilmek için ekonomi uzmanı olmaya gerek yok.
Büyük işleri olağanüstü insanlar
değil, olağanüstü işler yapan sıradan insanlar yürütür.
Büyük işler
yapan sıradan insanlara selam olsun diyerek bugünkü blog yazımı bittiriyorum.
Sevgiler…
değişik bir kitaba benziyor :)
YanıtlaSil