sistem yayıncılık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sistem yayıncılık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Nisan 2016 Çarşamba

Büyük Düşünmenin Büyüsü…


Başarının Sırlarını Elde Etmek
Hep Olmasını Hayal Ettiklerinizi Başarmak
Mülk Edinme
Maddi Güvence
Güç ve Nüfuz
İdeal İş
Doyurucu İlişkiler
Ödüllerle Dolu Keyifli Bir Hayat

Bütün dünyada milyonlarca insan Büyük Düşünmenin Büyüsü’nü okuyarak yaşamlarını geliştirmişlerdir. Motivasyon konusunda büyük bir otorite olarak kabul edilen Dr. David J. Schwartz size daha iyi satış yapmak, daha iyi yönetmek, daha çok para kazanmak ve hepsinden önemlisi de daha büyük mutluluk ve zihin dinginliği bulmak konularından yardımcı olacaktır.

Büyük Düşünmenin Büyüsü size yararlı yöntemler sunar, boş sözler değil. Dr. Schwartz işinizden, evliliğinizden, aile yaşamınızdan ve çevrenizden alabileceğinizin en iyisini almanıza yardımcı olmak üzere dikkatle tasarlanmış bir program sunmaktadır. Büyük başarı ve doyum elde etmek için entelektüel veya üstün zekalı olmanızın gerekmediğini kanıtlar. Ancak sizi hedefe götürecek biçimde düşünme ve davranma alışkanlığına sahip olmanız gerekir. Bu kitap size bu sıraları verir.

Yazar ilk önce bu kitaptan nasıl yararlanabileceğini anlatan bir bölüm ile kitabına başlıyor. Daha sonra ise yöntemleri on üç bölümde veriyor. Yaşamda bizi en çok etkileyen konular hakkında açıklamalar, örnekler ve bize önerileri olan bölümler bunlar. Özellikle iş yaşamında uygulanabilecek çözümlemeler veriliyor.

İş yaşamından da birçok örnekler veriyor. Kitapta anlatılan yönetici örneklerini okurken kendi çalıştığım yöneticileri düşündüm. Arada farkı anlatmam, değerlendirmem mümkün değil. Hani bir laf vardır ya elma ile armut toplamaz diye. İkisi de ayrı dünyaların insanları. Sonrada Amerika ( kitabı yazarı Amerikalı) ile Türkiye'nin milli gelir arasındaki farkı düşündüm. Ve bu farkı anladım.

Genel olarak kitabı değerlendirmem gerekirse de; Kişisel gelişim kitapları maceramda ki bu duraktan çok yeni bir şeyler öğrenmesem de, yinede keyifli bir okuma oldu benim adıma. En azında bildiklerimi tekrarladım, konularla ilgili örneklerimi zenginleştirdim.

Kitabın dilli de akıcı, sizi sıkmıyor bu arada.( Yazımı bitirmeden bunu belirtmesem olmazdı.)
Bugünlük paylaşımım biraz kısa olsa da, umarım yazımı sevmişsinizdir.
Sevgiler…



23 Mart 2016 Çarşamba

Girişimcilik Tutkusu…

 
Küçük işletmeler niçin batar? Nasıl Büyür?
Kendi işimi ben başında olmadan nasıl iyi yürütebilirim?
Elemanlarımı sürekli müdahaleye gerek kalmadan nasıl çalıştırabilirim?
İşimi 5.000 defa çoğaltılabilecek, dolayısıyla 5.000 birimin ilki düzgün işleyeceği biçimde nasıl sistemleştirebilirim?
Hem kendi işimin sahibi olmayı, hem de ondan özgürleşmeyi nasıl başarabilirim?
Bu soruları sorunca asıl problemle yüz yüze gelirsiniz: Bilmiyorsunuz!
Problem de burada zaten.
Problem işiniz değil; hiçbir zaman da olmadı.
Problem sizsiniz!
Her zaman sizdiniz ve daima siz de olacaksınız.
Siz değişinceye kadar…
 Ürününüzü sattığınız mal değil, işletmenizin kendisi olana kadar…
Bu sıralar girişimcilik ile ilgili özel bir alakam var, belki de bir şeyler planladığımdan, kim bilir. Bu nedenle girişimcilik ile ilgili kitaplar tercih ediyorum kütüphanede ki kitap seçimlerimde.
İşte bu kitap seçimlerimden birisi Girişimcilik Tutkusu adlı kitap oldu. İsmi ilgimi çekti ilk başta, daha sonra da arka kapaktaki tanıtım yazısı. Sonunda  ‘’ Evet bu kitabı okumalıyım! ‘’ dedim. Ve şimdi de ‘’ Bu kitabı blogumda Paylaşmalıyım! ‘’ diyorum. O zaman hadi başlayalım…
Kitabın yazılış amacını yazar o kadar güzel anlamış ki, bana ekleyecek bir şey bırakmamış;
Nasıl yapılacağını değil, neler yapılması gerektiğini ortaya koymaktır.
Yani genel bir yol haritası çiziyor, altını doldurmak ise size kalmış.Bu nedenle esnek bir plan sunarak her işletme için yol haritası olabilecek bir bilgilerin olduğu bir kişisel gelişim kitabı bu.
Mesleğim gereği ülkemizde ki KOBİ’ler ile çok çalışma fırsatı buldum. Hem KOBİ’lerin bünyesinde hem karşı tarafında. Bu sebeple burada olan işletme mantığını, özellikle de sahiplerinin mantığını bildiğimi düşünürüm. Ve bu kitabı okurken de fark ettim ki yazarın anlattığı Amerika’da ki küçük işletme sahiplerinin mantığı ile çok farklı olmadığını gördüm. Mantık, daha doğrusu kısır döngü şurada; işletme sahipleri meslekleri olan teknikerlikten bir girişimciye dönüşememeleri. Hem işini yaparken, hem de işletmesini yönetirken. Bu ikisi arasında hem kendileri, hem işletmeleri sıkışıyor.
İşte yazar buradaki sorunları ortaya koyarken, Sarah adlı bir yaptığı pastaları satan bir işletme sahibinin hayal kırıklıkları, işletmesini yönetememesi ve bunun sonucunda işin altında boğulmasını karşılıklı konuşma şeklinde anlatıyor. Yazar ile olan karşılıklı konuşmaları tümevarım yöntemi ile bütün işletmeleri kapsayacak şekilde geliştirilerek hem sorun ortaya konuyor, hem de yapılması gerekenler kitapta anlatılıyor.
Kitabın dilli belirtmeliyim ki çok akıcı. Yazıların puntosu da büyük olunca kitap bir günde bitti.  Yeri gelmişken söylemden geçmek istemedim.
Yeni iş kuracak, kurmuş olan kişilere işletmesini yönetirken ki olması gereken mantığını, franchise mantığını, çok güzel ve benim okuduğum bir çok girişimcilik kitabından farklı ama bir o kadar ilginç fikirleri içinde barındıracak şekilde anlatan bu kitaptan ben birçok yeni şeyler öğrendim.
Özellikle kitaptaki bir bölüm benim çok ilgimi çekti, yeni kurulan işletmelerde ki profesyonel yönetici çalıştırılması. Fikir çok ilginçti ve benimde kafama yattı. Eğer bir gün bu kitabı okursanız bu bakış açısına dikkat etmenizi özellikle öneririm. Ben dikkate alacağım…
Genel inancın aksine, benim deneyimlerin işlerini olağanüstü derecede iyi yürüten iş sahiplerinin başarılarını çok fazla şey bilmelerinde değil, doyurulmaz bir daha fazla şey bilme iştahı ile dolu olmalarına dayandığını göstermektedir.
Kitap ülkemizdeki küçük iş sahipleri için çok gerekli olduğunu düşündüğüm, bildiğim, birçok bilgi içerse de hedef kitlesine ulaşacağını pek düşünmüyorum. Çünkü bizim ülkemizde ki yaygın anlayışın Ben Her şeyi Bilirim mantığı özel sektörde, hele yeni patron olmuş, egosu tavan yapan kişilerin bir şey bilme adına, hele işletme yönetmesi adına bir şeyler öğrenme ihtiyacını hissedeceğini hiç zannetmiyorum. Ve sonra işletme malum sona doğru gideceğini bilmek için ekonomi uzmanı olmaya gerek yok.
Büyük işleri olağanüstü insanlar değil, olağanüstü işler yapan sıradan insanlar yürütür.
Büyük işler yapan sıradan insanlara selam olsun diyerek bugünkü blog yazımı bittiriyorum.
Sevgiler…
 
 
 
 

9 Mart 2016 Çarşamba

Başarı İçin Stratejiler…

Hayallerini kendi gücüyle gerçekleştirebileceğine inanan insan şevklidir, inançlıdır ve yaşam sevinci vardır. Liderlik konusundaki semineri ve kitaplarıyla ün yapmış Amerikalı yazar John Maxwell, ‘’ Kişinin gelecekteki umudu, onun şimdiki gücünün kaynağıdır’’ der.
‘’ Ben yapamam, ben başaramam! ’’
‘’ Sen yaparsın, uğraş, gayret et, eninde sonunda başaracağından eminim çocuğum! ‘’ diyen türden yüreklendirici aile ortamlarında yetişmiş kaç kişi var aramızda?
Çoğumuz, ‘’ Sen yapamasın bırak uğraşma! ‘’, ‘’ Beceriksiz, senin elinden iş gelmez, her şeyi berbat ettin! ‘’, ‘’ Bana sormadan bir şeye dokunma! ‘’ diyen ortalarda yetiştik. Sonuç olarak, ‘’ Ben beceriksizim, elimden iş gelmez ‘’ , ‘’ Başkaları benden daha akıllı, becerikli ‘’ diyen ve kendi yaşamının sorumluluğunu ‘’ büyüklere ‘’, ‘’ hükümete ‘’, ‘’ devlete ‘’ devretmiş,  emanet etmiş kendi gücünden kuşkulu, çekingen, ürkek bireylerin çoğunlukta olduğu ve onlarla alay edercesine, onları kullanan arsız ve yüzsüz insanlardan meydana gelen bir toplum oluşturduk.
İnsanların, ‘’ Sen yapabilirsin! ‘’ ‘’ Kendi hayallerini ve amaçlarını gerekleştirebilecek güç sende var! ‘’ mesajını duymaya, okumaya gereksinimleri var.
Kitabı kısaca özetlemem gerekirse tipik bir kişisel gelişim kitabı derim rahatlıkla.
Başarı sizinle başlar ve başarı diğerleri ile devam eder adı altında iki ana bölümden oluşuyor.
İlk önce başarılı olmamız için kendi içimizde neler yapmamız gerektiğini, bakış açımızın, tavırlarımızın nasıl olması gerektiğini anlatan bölümlemelerde örnek kişilerden, örnek olaylardan alıntılar yapılıyor. Ve her bölümün sonuna uygulamamız için bir dizi alıştırmalar veriyor.  Anlatım dilli olukça akıcı, bölümde anlatılanları rahatlıkla anlıyorsunuz, olaylar gözünüzde canlanıveriyor. Yazar Amerikalı olduğu için referans kaynakları da kendi kültüründen çoğunlukla. Ama bu beni rahatsız ettiğini söyleyemeyeceğim. Ama okurken siz kendi kültürünüzden de referanslar bulabilirsiniz. İkinci bölümde ise çevrenizdeki insanlarla ilişkilerde başarılı olmanın yollar yine aynı metotla anlatılıyor. Burada ayıca ayrıntılı tanımlamalarda yapmış yazar.
Kitabın yazım dilli, bir üst paragrafta da söylediğim gibi oldukça akıcı, insanı hiç sıkmıyor. Kitabı iki günde bittirdim ben.  ( yaklaşık olarak 200 sayfaydı kitap.)
Kitabı ben özellikle daha önce hiç kişisel gelişim kitabı okumamış olan arkadaşlarıma tavsiye ederim. Kişisel gelişim kitapları için temel oluşturabilecek nitelikte bir kitap bu. Ben tada önce bu konuda birçok kitap okuduğum için bana fazla yüzeysel geldi.
Benden bu günlük bu kadar;
Sevgiler…
Beş yıl sonra iki nokta dışında yine bugünkü siz olarak kalacaksınız: Tanıdığınız insanlar ve okuduğunuz kitaplar.
Charlie Jones