18 Kasım 2015 Çarşamba

Yanık Tost…


Çoğu kadın gibi Teri Hatcher da hayat hakkında ilk şeyleri annesinden öğrendi. Ve çoğu kadın gibi annesinin de, düşündüğü son kişi kendisiydi. Yaptığı tostlardan biri fazla yanmışsa, en iyisini başkasına verir, yanık tostu kendisine ayırırdı. Bu hareket bir sevgi gösterisi olsa da, öğrenilmemesi imkânsız bir ders veriyordu: Kendi tatmininiz bir tost etmez.

Teri Hatcher’in bir 10 yıl daha, kendisini bir sonraki faciaya hazırlanmaması gerektiğini öğrenmesi, bir boşanmaya, bekâr ve çocuklu bir kadın haline gelmesine, kötü sevgililere, ertelenmiş bir kariyere ve hiç unutamayacağı 40’ncı doğum gününe mal oldu. Tatmin olmak ve kendini sevmek hiçbir zaman çantada keklik değildir, ama mutlu bir hayatın olmazsa olmazlarındandır. Teri Hatcher, kalbi ısıtan, eğlenceli, dokunaklı ve bu felsefeni ilham erici bir manifestosu olan Yanık Tost’ta diğer kadınların da yanık tostu yemesin önlemeyi ve kendilerini dışarı açmazlarsa hiçbir zaman ikinci bir şansı elde edemeyeceklerini anlatıyor.

Tüm zayıf tarafları, başarısı ve açık sözlülüğü ile ( Beyaz Atlı Prens’i buzdolabından aramasından, kızının doktorundan daha çok dışarı çıkması gerektiğini duyana kadar ) Yanık Tost, günlük keşmekeş sırasında ilham verici bir hayata sahip olmak için zorluklar çeken ve başarıya ulaşan bir kadının eğlenceli, sıcak ve dokunaklı bir portresini çiziyor.

Eğer başkaları için sizin iyi olan bir şeylerden vazgeçtiyseniz, bir daha seks yapamayacağınızı düşünüyorsanız, her zaman bir işte başarılı olmak yerine, önce çuvallayacağınızı düşünüyorsanız, yanık tostu yediniz demektir. O halde Teri Hatcher’in size söyleyecek bir çift lafı var…

Kızarmış tost. Ne kadar çabalarsanız, hiçbir zaman kusursuz olmaz. Ya h,iç kızarmaz ya da yanar. Ekmeğin üzerindeki yanıkları bıçakla kazıyanlardan mısınız, yoksa üzerine reçel sürüp yanık tadını saklayanlardan mı? Yanık tostu atar mısınız, yoksa hiçbir şey olmamış gibi yer misiniz?
Bugüne kadar ben yanık tostu yedim. Bunu annemden öğrendim. O herkesi ve her şeyi kendinden fazla önemserdi. Annemin verdiği ‘’ kendini feda etme’’ mesajı bir çocuk için fazla karmaşıktı. O, bana bir kadının her zaman en kötüsünü beklemesi gerektiğini ve bol yağlı bir tosta sahip olduysam, bunun için bir yerlerde başka insanların o tost için acı çektiğini öğretti.
Sonunda 40 yaşıma geldim. Hayatımın bundan sonrasını da böyle mi geçirmek istiyordum. Cevap Tabi ki hayırdı. En zoru değişmek için, yanık tostu yememem gerektiğini anlamak oldu. Başarısızlığı aklıma bile getirmemeliydim. İyi şeyleri hak etmediğime inanmayı bırakmalıydım. Ve bıktım da. Artık böyle düşünmek istemiyordum. Hiç kimsenin böyle düşünmesini istemiyordum.
Bu kitabı bunun için yazdım. Bu kitap benim mutluluğa yaptığım ciddi, çılgın ve dokunaklı yolculuğu diğer insanlarla da paylaşmak istedim.

Çarpık, kendini aşağılayıcı, ev, ebeveynlik üzerine akıl veren ve dedikoduları yalanlayan Teri Hatcher’in, akıl ve bilgelik dolu tek ciltlik ansiklopedisi. Esprili ve mütevazı… Bu kitabı okumak, kendi sorunlarını çözmenin yolunu bulmuş olan seksi ve göz alıcı kız arkadaşınızla konuşmaya benziyor…
Leslie Bennnetts, Vanity Fair

Bakalım Yanık Tostun içinde benimde hayatımda yemiş olduğum yanık tostlar hakkında ne gibi şeyler öğreneceğim diyerek başladım bu kitabı okumaya.
Kitabı genel olarak sevdim.
Bir kadın kendi hayatını, hayatında ki hatalarını tüm çıplaklığı ile paylaştığı bir kitap.
Ders verme amacı yok.
Sadece kendi yaşamını anlatıyor ve hatalarını açık açık anlatıyor.
Anneliğini, yalnız bir kadın olmasını ve sinema sanatçısı olması nedeniyle insanların ondan beklediği mükemmel kadın arasında yaptığı yolculuğu…
Kitap bir Amerikalı aktris tarafından yazıldığı için bakış açısı ve değer yargıları bizden çok farklı ama bazı şeyler o kadar benziyor ki… Galiba annelik duygusu dünyanın her yerinde aynı.
Zaman geçirmek ve kırk yaşında ki bir kadının hayatını analiz etmesini okumak istiyorsanız tavsiye edebilirim.

Bu arada şunuda belirtmek isterim, ben bu kitabı Kiler Kitap İndiriminden 2 TL ye aldım.
Kitapların değerini fiyat etiketi ile kesinlikle değerlendirmesem de, bu fiyata kesinlikle kaçırılmaması gereken bir kitap.

Kitaptan bir bölümü sizlerle paylaşarak yazımı bitiriyorum.
Sevgiler…

Kendinizi korumanın yolunu bulmalısınız. Başkalarıyla ilgilendiğiniz kadar kendinize de özen göstermelisiniz. Dolu dolu yaşamalısınız. Yoksa yanık tostu yersiniz. Hak ettiğinizden daha azına razı olmanın üç kötü sonucu vardır. Birincisi, çocuklarınıza yanlış mesaj verirsiniz. Onları yanlış eğitmiş, günün birinde aynı sizin yaptığınız gibi kendi özel ihtiyaçları ötelemeyi öğretmiş olursunuz. Bu böyledir, şimdi çok bencil olurlar, büyüyünce de kendilerini feda ederler. İkincisi, kendi özgüveninizi kaybedersiniz. Sürekli kendinizi inkâr edersiniz, kendi kendinizden hoşnut olmamasınız. Son olarak da, sürekli kendinizi feda ederseniz, çocuklarınız sizin de rahatlama ve tatmin hakkınız olduğunu öğrenemezler. Ve, ya onların sizinle ilgilenmeleri gereken dönemler geldiğinde, onlar sizi ziyaret etmek yerine dijital tombala oyunlarıyla baş başa bırakırlarsa?

5 yorum:

  1. Konusu güzelmiş,aklımda bulunsun:)

    YanıtlaSil
  2. Canım bloğunu takibe aldım ben de bloğuma beklerim sevgiler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım ben zaten seni severek takip ediyorum ... Soslubadem olarak ...sevgiler ...

      Sil