Yayıncısı tarafından sözleşmesine uymamakla suçlanan
Charlotte Bronte, kız kardeşi Anne’i de alarak bu yanlış anlaşmayı düzletmek
üzere Londra’ya doğru yola çıkar. Yaşadıkları maceralar ve Charlotte’un
tanıklık ettiği cinayet sonrasında bütün Brönte ailesi kendilerini tehlikenin
içinde bulur. Dünya’nın temellerini kökünden sarsmak isteyen gözü dönmüş bir
katilin peşinde düşen Chartlotte, bu yolculuğu sırasında bir aşka da yelken
açar.
Ve bu sırada hayatı baştan sona değişir.
Dönemin katı ahlak anlayışının gölgesindeki gönül
ilişkilerini, zengin iç dünyasıyla kaleme alan Charlotte Bronte’yee her zaman
hayalini kurduğu o macera dolu yaşamı bu romanla tatırmak istedim.Kitabım,
aşkın ve tutkunun bu ölümsüz yazarına yürekten övgülerimi yansıtan bir
hediyemdir.
Laura J. Rowland
Macera dolu hayatıyla sevdiği insanın peşinde tehlikeden
tehlikeye savrulan Cahrlotte, tam manasıyla zamanımızın kahramanı… Aşkı için
kıyasıya bir mücadele veren Charlotte, tüm romantik karakterlere ilham kaynağı
olacak.
New Oreans Times
Kitap okumak için hafta sonu gibi bir zamanı seçtiğimde,
okuduğum kitabın basit bir anlatımı olması, sürükleyici bir hava içinde
yazılmış olup beni haftanın yorgunluğundan, özellikle de zihinsel
yorgunluğumdan uzaklaştırmasını isterim. Hatta bir bayan olarak da içinde biraz
aşk olursa da fena olmaz derim. Romantizm mi hiç olmazsa itaplarda yaşayalım
değil mi?
İşte tüm bunların birleşimiydi benim kütüphaneden hafta sonu
okumak için seçtiğim bu kitap.
İlk öncelikle kitap hakkında söylemek istediğim; Kitap başlığı
Aşk Peşinde olsa da kitapta yoğun bir aşk yok, sadece arka planda olan ve
çoğunlukla kadın kahramanın platonik olarak yaşadığı bir aşk var. Ama hikâyenin
ana konusu bu değil. Daha ziyade bir cinayet peşinde geçen bir macera romanı
olduğunu özellikle belirtmeliyim.
Hikâye benim gözümde üç ayrı bölümden oluşuyor, kahramanın
yayıncısı ile tanışması için Londra’ya gitmesi ve yayıncısı ile yaşadıkları ve
bu sırada tanık olduğu cinayetin olduğu ilk kısım, cinayet işlenmesi ve bunun
getirdiği olaylar olduğu bölüm ve nihayetinde cinayeti işleyenin bulunduğu, bu
kişinin yakalanması ile ilgili bölüm. Buradaki sorun bu üç bölümün birbiri ile
alakası olamaması yani hikâyede devam sorunu vardı benim gözümde.
Charlotte Bronte’nin ailesi hakkındaki arka plandaki hikayelere
ise pek fazla önem verilmemiş, özellikle Emily’nin hikayesi bence çok daha
güzel ve etkili bir şekilde anlatılabilirdi.
Kitabın dili hakkında fikrimi söylemek gerekirse oldukça
akıcıydı okunurken sıkıldığımı söyleyemem. Ama hikâyenin konusu beni tatmin
etmedi. Sonuç olarak benim için vasat diyebileceğim bu kitap tavsiye ediyorum
diyemeyeceğim.
Sevgiler…