Hayalleriyle Gerçekler
farklıydı. İyi ki…
Renda, kimine göre saf, kimine göre kurnaz, kimine göre
şirin, kimine göre şanslı, kimine göre umutsuz âşık, kimine göreyse vazgeçilmez
bir kadın, aynı senin gibi…
Bazen ulaşılmaz, bazen yapışkan; bazen tatlı, bazen yaka
silktiren. Bazen çok genç, bazen çok olgun. Kime sorsan farklı anlatıyor. Aynı
seni anlattıkları gibi…
Renda’nın anlattıklarının tamamına inanmamak gerekiyor
sanki. Bazen abartıyor, bazen çok pebe görüyor, bazense hiç ‘’ anlatmıyor ‘’.
Aynı sen gibi…
Onu okurken, ona bazen kızıyorsun, bazen acıyorsun, onu
bazen seviyorsun, bazen ondan nefret ediyorsun. Bazen tanımak istiyorsun, bazen
‘’ aman benden uzak olsun ‘’ diyorsun. Aynı senin için de düşündükleri gibi…
Tatlı hayalleri, ulaşılmaz hedefleri, aniden dönen şansı ve
kakarsız kaldığı anlar var, aynı hepimiz gibi…
Renda, belki de partide sırt sırta olduğun, sinemada arka
sırada oturan, kasa kuyruğunda arkada bekleyen, mağazada elini aynı elbiseye
attığın, aynı spor salonuna kayıtlı olduğun, restoranda yemek yediğin masada
senden önce yemek yiyen biri.
Onun dünyasına girmeye hazır mısın?
Ben okunacak kitap tercihlerinde insanın içinde bulunduğu
ruhsal durumunun oldukça etkili olduğunu inanırım. En azından benim
tercihlerimde oldukça etkili.
Normal bir zamanda, benim okumak için tercih etmeyeceğim bir
kitap türünde bu kitap.
Ama bir bunalım anında, sadece okumak, gülmek ve bunun
yaparken de içinde bulunduğum durumdan kısa bir zaman da olsa çıkmak için
tercih ettiğim Keşke Ben Uyurken Gitseydin benim bu amacıma ulaştırdı.
Hiçbir şey düşünmeden Renda’nın dünyasında gezindim.
Renda’ya kızdığım anlar olsa da çoğu zanda güldüm. Özelliklede her bölüm
sonunda bölümde Renda’nın gözünden anlatılan olayın, diğer kahramanla gözünden
değerlendirilmesi kısmında ise koptum.Hele Ayak Fetişi hakkında manikürcü kız
ile yaptığı konuşmada…
Kitabın, yaşamı algılayışı benim kendi değerlerime
kesinlikle uymasa da, sonuçta ben belli bir yaşı geçmiş bir bayan olarak ( alın
size bir bunalım sebebi daha, yaşlanıyorummmm ) Renda’nın etkisi ile kendimi
önüme çıkan ilk adamın kucağına atmayacağıma göre ( yoksa atmalı mıyım, atmadım
da ne oldu )beni anlatılan hikâye ve hayat görüşü rahatsız etmedi.
Renda ile birçok konuda uyuşmasak da bende Renda gibi Acı Çekmede Bir Dünya Markası olmaya
adayım.
Şunu da belirtmek isterim ki kitap daha ziyade bayan
okuyucuya yönelik bir kitap bence. Ama bizim ( sonuçta bende bir bayanım )
olaylara nasıl baktığımız hakkında kitabı okuyacak olan erkeklerde fikir
verebilir. Benden söylemesi…
Peki, siz bu kitabı veya serinin diğer kitaplarını okudunuz
mu?
Yorumlarınızı benimle paylaşır mısınız?
Sevgiler…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder