Bugün size farklı
bir dergi okuma maceramı, nüfus cizdanımda yazan yaşa hiç uyayan ancak içimdeki
küçük çoçuğu çok mutlu eden bir maceraydı bu, anlatmak istiyorum.
Tübitak’ın
Bilim ve Teknik dergisini özellikle lise yıllarımda çok okurdum. Ancak
üniversitede sosyal bilimler alanında eğitim alınca bu dergi ile birlikte benim
için oldukça heyecanlı ve merak uyandırıcı olan bilim alanındaki okuma macerama
biraz ara verdim. Şimdi ise zaman zaman okuduğum bir dergi olsa da, eski
devamlılığımı bir türlü tutturamadım maalesef.
Benim Tübitak
dergileri ile olan bu geçmişim, tesadüf eseri bir arkadaşımda gördüğüm ve
okuduğum Bilim Ve Çocuk Dergisi ile
yeni bir boyut kazandı.
Dergiyi o
kadar büyük bir zevkle okudum ki inanın bir çocuk dergisi okurken bu kadar
mutlu olacağıma ben bile inanamadım.
Bir kere
benim okuduğum derginin ana konusu Sanat Akımları ve bu akımların başlıca
ressamlarıydı. Yani benim aşık olduğum bir dal olan resim. Sanat akımları
hakkında yalın bir tanımlama yapımlı ki çocuklarda anlasın. Bende unuttuğum
bazı akımları bu sayede hatırladım, aramızda kalırsın ama.
Birde enerji
tasarrufu konusu var ki ağaç yaşken eğilir diyerek sadece çocuklar için değil
bizim için bile faydalı bilgiler vermiş.
Bunun yanında
birçok güzel bilgiler, zengin bir içerik
ile veren bu çocuk dergisini ben çocuğu olan tüm arkadaşlarıma öneririm. Ki
benim okumaya olan aşkımda çocuk dergileri ile olmuştur. Yazma sevdam ise bu
çocuk dergilerine gönderdiğim ufak ama bir çocuk için çok büyük olan yazılar
ile başladım. Belki okuyan çocuk yazmaya değil, bilime yönelir. Belki sadece
okur bir genel kültür alt yapısı olur. Ama ne olursa olsun bu tarz dergiyi
okuyan bugünün çocuğu yarının adamı olur. Ki burada adamı adam gibi adam olarak
kullanıyorum ve cinsiyet temeli olarak da kullanmıyorum. Ve benim çocuğum olsa
bu dergiyi beraber okurdum çocuğumla. O öğrenme sürecinde onun yanında olmak ve
yeni şeyler öğrenmenin ilk mutluluklarını beraber yaşamak için.
Bilim ile
dolu, içinizdeki çocuğun hiç büyümediği bir gün olması dileği ile;
Sevgiler…
Yazımı
bittirmeden, dergiyi alan arkadaşımın evine her ay bir uğrasam iyi olur
diyorum, ne dersiniz?
Öpüldünüzzzz...